28 Ekim 2014 Salı

Caddebostan Sahilinde Bir Pazar

21 Eylül Pazar.. İstanbul'da hava kapalı fakat sıcaktı en azından sadece bir hırkayla dışarı çıkabilirdin.. Fakat biz öyle mi yaptık. Hayır. Biz bildiğiniz montlarımızı giydik :) Eee Motor tepesinde olacağımızdan ince birşey giyipte kendimizi riske atmadık..


Bir gün önceden kararlaştırmıştık nereye gideceğimizi..Sevgili pazar günü beni aldı ve rotamızı Caddebostan'a çevirdik :)

Caddebostan ; Erenköy ile Çiftehavuzların arasında kalmaktadır.Eski adı " Cadı Bostanı" imiş, Osmanlı döneminde suçlular bu bölgeye yerleştiğinden bu isim takılmış :) Suçlular temizlendikten sonra da adı " Cadde Bostan " olarak değiştirilmiş.
Hem sahil kısmında ki bisiklet yolu , hemde Bağdat Caddesin de ki ünlü markaları ve ünlü cafeleri ile İstanbul'un en gözde yerlerinden biri olmayı başarmıştır :)


Bostancı'yı,Suadiye'yi,Caddebostan'ı da içine alan Bağdat Caddesi ,İstanbul Anadolu Yakasının en nezih yerlerinden biridir.Hatta en nezih yeri de diyebilirim :)

Doğup büyüdüğüm yer Suadiye'mi bazen o kadar özlüyorum ki.. Çocukluk arkadaşlarımı , (hala görüşüyor olsakta çocukluğumuzu özlüyorum ) mahallemi , okulumu ,yaramazlıklarımı :) herşeyiyle mükemmel bir çocukluk geçirdim.. Caddesbostan'la da arası çok fazla olmamasından dolayı kızlarla birlikte çıkar, sahile iner oradan da caddesbostana kadar yürüyüp deniz kenarında veya çimlerde çekirdek çitlerdik.. Buranın insanını seviyorum. Sen mini bile giysen dönüpte biri bakmaz, baksa da bir daha kafasını çevirip seni süzmez.Keşke her yer böyle olsa..


Yaklaşık yarım saat içinde Caddebostan'a varmıştık ,  çok trafik vardı ve eminim ki araçla gidenler 1 saatten önce gidememişlerdir biz şanlısydık..

Motor'umuzu park ettik ve çimlere doğru ilerledik..Ben evden çıkmadan önce yanıma kalın bir örtü almıştım , örtüyü çimlere serdik ve o anın tadını çıkarmaya başladık..



Bir ara Sevgiliyle sessizleştik ne o ne ben konuşuyorduk.. Özlemişiz ikimizde sessizliği :) Sonra Sevgili hemen arkamızda olan Beltur'dan iki çay aldı bende yanıma cips almıştım hem cipsimizi yedik , hem çayımızı içtik hemde bu küçük serçelere cips attık :) Hava da yakalamak için biraz zorlandım anca bu kadar oldu :)



Sevgiliyle kuşlara yem vermekle uğraşırken denizden sesler gelmeye başladı. Bir an için "ne oluyor" dedirttirecek bir sesti.Hemen ayağa kalktık baktık ki Jet Ski'ler gösteri yapıyor.
Güzel bir gösteriydi..


Yine bizden farklı Selfie pozları :)

Bulmuşum mis gibi bir havayı , güzel de bir çimlik alanı..Hemen Sevgiliye fotoğraf makinesi verdim başladık fotoğraf çektirmeye :)







Yağmur yağdı yağacaktı..Kalktık ve biraz sahilde yürüyüş yaptık.


Emeğe saygı...





Dönüş yolunda Küçük Çamlıca'ya girdik (burayı atlıyorum farklı bir post'ta yazacağım ) ama girmemizle çıkmamız bir oldu diyebilirim :) Nedeni ise bir an da yağmur ' un bastırması.. Nasıl koştur koştur Motor'a gidiyoruz anlatamam.. Motor 'u  kullanmak genel anlamda zaten tehlikeli , yağmur yağınca iki katı daha tehlikeli oluyor..Allahtan eve gidene kadar bardaktan boşalırcasına yağmadı da rahat rahat gidebilirdik.

Herşeye rağmen keyifli bir gündü :)

Saygılar..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Share